Bakırhan: 25 Temmuz’dan beri Öcalan’la görüşmeler azaldı, İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur, barışı böyle mi sağlayacağız?

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan’la DEM Parti İmralı heyetinin yaptığı görüşmelerin 25 Temmuz’dan beri azaldığı bilgisini verdi. Bakırhan, “İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor” dedi.

Bakırhan, “Van’dan İstanbul’a, Adana’ya seçilmişlere ve belediyelere yapılmış olan operasyonlara karşıyız. Van’dan Adana’ya İstanbul’a belediyeye yapılan operasyonlar durmalı, halkların seçmiş olduğu irade görevi başına dönmelidir” dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Van’da düzenlenen mitingde konuştu.

Tuncer Bakırhan, konuşmasında İnaralı’da tutuku bulunan Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin azaldığına dikkati çekti.

Rudaw’da yer alan habere göre, Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’yi bir kaos ve kriz ortamından kurtarmak için bir kapı aralandı. Ama hala tecrit uygulanıyor. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulanan tecrittir. Hepimizedir, 86 milyon insanın barış umudunadır. Bir an önce bu tecrit ortamının kaldırılmasını Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarını, toplumla buluşma koşullarını, fikirlerini özgürce Türkiye’nin bütün dinamikleriyle paylaşmasının koşulları yaratılmalıdır. Bu koşullar yaratılmalıdır ki barış süreci başarıya ulaşsın. 25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor. Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmeli, gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin, yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini tekrar dile getirmek istiyoruz.

Tecrit barış isteyen halklarımızın umuduna yapılmış büyük bir kötülüktür. Barış ciddiyet ister, çözüm cesaret ister. Biz bu ciddiyetin ve cesaretin Türkiye’de olduğuna bu deneyimin, geçmişin bu topraklarda yaşandığını çok iyi biliyoruz. Yeter ki biraz ciddiyet ve cesur olalım. Bazıları da çıkmış sabah akşam çözüm ve Öcalan karşıtlığı yapıyor. Bu ülke daha çok acı ve gözyaşı mı çeksin diye onlara soruyorum. Derdiniz nedir? Lafı gevelemeden, evirmeden, çevirmeden Sayın Öcalan’ı ve bu süreci gerekçe yapmadan çıkın deyin ki ‘biz barış sürecine karşıyız, biz gençlerin yaşamını yitirmesi karşısında suskunluğumuzu devam ettiriyoruz’ deyin. Sizi biraz samimiyete davet ediyoruz, ciddiyete davet ediyoruz. Emin olun tecrit kalkarsa Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın düğümü çözülür.”  

“Komisyon lafla değil icraatla konuşmalıdır”

“Komisyon önemlidir, değerlidir ama komisyon lafla değil icraatla konuşmalıdır. Artık komisyonun icraatları toplumda konuşulmalıdır. Komisyon barışı inşa etmelidir. Komisyon Sayın Öcalan’la bir an önce görüşmelidir. Sayın Öcalan’ın bu süreç hakkındaki görüşlerini alarak toplumla paylaşmalıdır. Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi Türkiye’nin hayrınadır. Geleceğimizin hayrınadır, demokrasinin hayrınadır. Komisyonda bulunan siyasi partilere de sesleniyorum. Fikirlerimiz ayrı olabilir, düşüncelerimiz ayrı olabilir ama barış ve barışa inanç konusunda hepimizin ortaklaşması gerekiyor. Ne istiyor Kürtler? Demokrasi, özgürlük, onurlu yurttaşlar olmak istiyor. Birlikte eşitçe yaşamak istiyor. Bunun neresi kötüdür.” 

Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması üzerinden kayyım politikasını değerlendiren Bakırhan şöyle devam etti:

“Kayyım haksızlıktır, hukuksuzluktur. Kayyım sizin oylarınıza karşı yapılmış bir saygısızlıktır, bir zulümdür. 14’te 14 yapan Van halkının iradesine artık herkes dikkate almak zorundadır. Kayyım geldi, hizmet bitti, kayyım geldi usulsüzlükler ve yolsuzluklar tartışılmaya başlandı. Kayyım geldi 223 işçi ve emekçi kardeşimiz işinden oldu. Bu bir zulüm değil midir? 223 emekçi kardeşimizin bir an önce işlerine dönmesi gerekiyor. Bu konuda son ana kadar 223 işçi ve emekçi kardeşimiz de hep birlikte dayanışma içinde olarak onların aşına, ekmeğine kavuşması için de onlarla hem sokakta hem mecliste hem de yaşamın her alanında dayanışma içinde olacağız. Kayyım efendi sadece işçileri işten atmıyor. Aynı zamanda bizim burada yapacağımız mitingin afişlerini yırtıp attırmaya çalışıyor. Kayyım efendi, sen bir bez parçasını yırtabilirsin ama tarihten Van halkının 14’te 14 başarısını silemezsin. Sen emekçilerin aşıyla oynayacağına bu kentin birinci partisinin eş genel başkanlarının buraya gelmesi için il örgütümüzün astığı pankartları sökeceğine önce kayyım utancından kurtul. Kayyım halklarımıza, onların ayaklarına vurulmuş bir prangadır. Van’dan İstanbul’a, Adana’ya seçilmişlere ve belediyelere yapılmış olan operasyonlara karşıyız. Van’dan Adana’ya İstanbul’a belediyeye yapılan operasyonlar durmalı, halkların seçmiş olduğu irade görevi başına dönmelidir.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Van’dan İstanbul’a, Adana’ya seçilmişlere ve belediyelere yapılmış olan operasyonlara karşıyız. Van’dan Adana’ya İstanbul’a belediyeye yapılan operasyonlar durmalı, halkların seçmiş olduğu irade görevi başına dönmelidir.” dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Van’da düzenlenen mitingde konuştu.

Tuncer Bakırhan, konuşmasında İnaralı’da tutuku bulunan Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin azaldığına dikkati çekti.

Bakırhan şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’yi bir kaos ve kriz ortamından kurtarmak için bir kapı aralandı. Ama hala tecrit uygulanıyor. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit barışa uygulanan tecrittir. Hepimizedir, 86 milyon insanın barış umudunadır. Bir an önce bu tecrit ortamının kaldırılmasını Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarını, toplumla buluşma koşullarını, fikirlerini özgürce Türkiye’nin bütün dinamikleriyle paylaşmasının koşulları yaratılmalıdır. Bu koşullar yaratılmalıdır ki barış süreci başarıya ulaşsın. 25 Temmuz’dan beri Sayın Öcalan’la görüşmeler neredeyse azaldı.

Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bu bir ay aç bir ay kapat barış sürecine hizmet etmiyor. Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmeli, gerçek anlamda Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin, yaşam ve çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini tekrar dile getirmek istiyoruz.”

Türkiye’de 86 milyonun barış istediğini ifade eden Bakırhan, “Tecrit barış isteyen halklarımızın umuduna yapılmış büyük bir kötülüktür. Barış ciddiyet ister, çözüm cesaret ister. Biz bu ciddiyetin ve cesaretin Türkiye’de olduğuna bu deneyimin, geçmişin bu topraklarda yaşandığını çok iyi biliyoruz. Yeter ki biraz ciddiyet ve cesur olalım. Bazıları da çıkmış sabah akşam çözüm ve Öcalan karşıtlığı yapıyor. Bu ülke daha çok acı ve gözyaşı mı çeksin diye onlara soruyorum. Derdiniz nedir? Lafı gevelemeden, evirmeden, çevirmeden Sayın Öcalan’ı ve bu süreci gerekçe yapmadan çıkın deyin ki ‘biz barış sürecine karşıyız, biz gençlerin yaşamını yitirmesi karşısında suskunluğumuzu devam ettiriyoruz’ deyin. Sizi biraz samimiyete davet ediyoruz, ciddiyete davet ediyoruz. Emin olun tecrit kalkarsa Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın düğümü çözülür.” 

“Komisyon lafla değil icraatla konuşmalıdır”

Meclis’te kurulan çözüm komisyonunun barışı inşa etmesi gerektiğini ifade eden Tuncer Bakırhan, “Komisyon önemlidir, değerlidir ama komisyon lafla değil icraatla konuşmalıdır. Artık komisyonun icraatları toplumda konuşulmalıdır. Komisyon barışı inşa etmelidir. Komisyon Sayın Öcalan’la bir an önce görüşmelidir. Sayın Öcalan’ın bu süreç hakkındaki görüşlerini alarak toplumla paylaşmalıdır. Komisyonun Sayın Öcalan ile görüşmesi Türkiye’nin hayrınadır. Geleceğimizin hayrınadır, demokrasinin hayrınadır. Komisyonda bulunan siyasi partilere de sesleniyorum. Fikirlerimiz ayrı olabilir, düşüncelerimiz ayrı olabilir ama barış ve barışa inanç konusunda hepimizin ortaklaşması gerekiyor. Ne istiyor Kürtler? Demokrasi, özgürlük, onurlu yurttaşlar olmak istiyor. Birlikte eşitçe yaşamak istiyor. Bunun neresi kötüdür” dedi.

Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması üzerinden kayyım politikasını değerlendiren Bakırhan şöyle devam etti:

“Kayyım haksızlıktır, hukuksuzluktur. Kayyım sizin oylarınıza karşı yapılmış bir saygısızlıktır, bir zulümdür. 14’te 14 yapan Van halkının iradesine artık herkes dikkate almak zorundadır. Kayyım geldi, hizmet bitti, kayyım geldi usulsüzlükler ve yolsuzluklar tartışılmaya başlandı. Kayyım geldi 223 işçi ve emekçi kardeşimiz işinden oldu. Bu bir zulüm değil midir? 223 emekçi kardeşimizin bir an önce işlerine dönmesi gerekiyor. Bu konuda son ana kadar 223 işçi ve emekçi kardeşimiz de hep birlikte dayanışma içinde olarak onların aşına, ekmeğine kavuşması için de onlarla hem sokakta hem mecliste hem de yaşamın her alanında dayanışma içinde olacağız. Kayyım efendi sadece işçileri işten atmıyor. Aynı zamanda bizim burada yapacağımız mitingin afişlerini yırtıp attırmaya çalışıyor. Kayyım efendi, sen bir bez parçasını yırtabilirsin ama tarihten Van halkının 14’te 14 başarısını silemezsin. Sen emekçilerin aşıyla oynayacağına bu kentin birinci partisinin eş genel başkanlarının buraya gelmesi için il örgütümüzün astığı pankartları sökeceğine önce kayyım utancından kurtul. Kayyım halklarımıza, onların ayaklarına vurulmuş bir prangadır. Van’dan İstanbul’a, Adana’ya seçilmişlere ve belediyelere yapılmış olan operasyonlara karşıyız. Van’dan Adana’ya İstanbul’a belediyeye yapılan operasyonlar durmalı, halkların seçmiş olduğu irade görevi başına dönmelidir.”

Related Posts

MHP’den ‘milliyetçi slogan atılmayacak’ kuralına yalanlama: ‘Genelgede öyle bir ifade yoktur’

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, yaptığı açıklamada, “Gönderilen genelgede ‘milliyetçi slogan atılmayacak’ diye bir ifade yoktur” diyerek genelgedeki ifadelerin çarpıtıldığını savundu.

Bakanlıktan “10 bin personel ataması” iddialarına yalanlama

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 10 bin personel ataması yapılacağını ilişkin iddiaları yalanlandı.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy uçak sırasında

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya-Ankara uçağına biniş sırasında vatandaşlarla birlikte sıraya girdi. O anlar bir yolcunun cep telefonu kamerasına yansıdı.

Çorlu’da 15 Leylek Elektrik Akımına Kapıldı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 15 leylek, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti.

Galatasaray Basketbol’da Yeni Sezon Hedefi

Buğrahan Tuncer, FIBA Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmak istediklerini belirtti.

Kahta Belediyesi 2025 Vizyonuyla Yeni Döneme Girdi

Adıyaman’ın Kahta Belediyesi, 2025 yılı boyunca gerçekleştirdiği altyapı, sosyal projeler ve dijitalleşme hamleleri ile ilçede yeni bir dönem başlattı. Modern ulaşım sistemleri, gençlik yatırımları ve sosyal hizmetlerin artışıyla halkın yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyor.