Gürgentepe’nin fındığın üretildiği en yüksek rakımlı yer olduğuna dikkat çeken Adıgüzel, “İlk gün 25 kilometre yürüdüm. İkinci gün sahile ulaştık. Özellikle Çamaş-Fatsa arası yoğun bir kokarca istilası var. Bu bölgeye afet bölgesi bile denebilir” dedi. Kokarca sorunuyla ilgili üreticilerin kendisine aktardığı sorunlardan en çok iki başlığın ön plana çıktığına dikkat çeken Adıgüzel, “ Birincisi, yüzde 74’ü maden alanı olan bu bölgede kokarca neden çoğaldı? Siyanürle altın işletmesinin olduğu Fatsa havzasında bunun olması düşündürücü. Çünkü hükümet de hiç mücadele etmiyor” diye konuştu. Adıgüzel, “İkinci mesele de iki yıl ekilmeyen arazinin kiralanmasıyla ilgili bir yönetmelik çıktı. Burada üretici kokarca nedeniyle bahçelerini terk ediyor. Zaten zarar ettiği için de tarlasını bırakıyordu. Bu yönetmelik düşündürücü” ifadelerini kullandı. Üreticinin alım fiyatlarından da şikâyeti olduğunu söyleyen Adıgüzel, “Tüccar fındığı almıyor. 132 lira taban fiyata rağmen; 100, 90, 80 hatta çürükse 30 liradan fındık satılıyor; kaos. Fırsatçılar tarafından kullanılıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yürüyüşü yarın Ordu merkezde yapacağı açıklamayla bitireceğini belirten Adıgüzel, “Talebimiz bölgenin acilen afet kapsamına alınması. Afet için illa sel, deprem olmasına gerek yok. Bu da bir afet. Fındığın koronası bu. Yolda yürürken bile koluma kokarca vuruyor. Üreticinin en azından bu seneki zararı karşılanmalı, destek verilmeli. Yoksa insanlar fındığı, fındık da Türkiye’yi bırakacak” çağrısını yaptı.