Fed kararı Türkiye’yi nasıl etkiler?

Ekonomist ve eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda kaleme aldığı yazısında, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararıyla ilgili kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Eğilmez, faiz indiriminin küresel piyasalar ve Türkiye üzerindeki olası etkilerine dikkat çekti.

FED’İN FAİZ İNDİRİMİ BEKLENİYOR

Mahfi Eğilmez, “Fed Faizi İndirirse Ne Olur?” başlıklı yazısında, uzmanların büyük çoğunluğunun Fed’den 0,25 puanlık bir faiz indirimi beklentisi içinde olduğunu belirtti. Bu gerçekleşirse, Fed’in faiz üst bandı yüzde 4,50’den yüzde 4,25’e düşmüş olacak.

Bu tür bir faiz indirimi; borçlanma maliyetlerini azaltabilir, kredi talebini artırabilir ve yatırım eğilimini güçlendirebilir. Aynı zamanda, doların diğer para birimleri karşısındaki değerinde zayıflama meydana gelebilir.

ENFLASYON HEDEFİNDEN UZAKLAŞILIYOR

Eğilmez’e göre Fed’in faiz indirimi önündeki en büyük engel, enflasyonun yüzde 2’lik hedef seviyenin üzerinde seyretmesi. Nisan 2025’te yüzde 2,3’e kadar gerileyen yıllık enflasyon, Ağustos ayında yeniden yükselişe geçerek yüzde 2,9’a çıktı. Bu da, hedefin yaklaşık yüzde 45 üzerinde bir gerçekleşme anlamına geliyor.

Bu tabloya bakıldığında, yalnızca fiyat istikrarını hedefleyen bir merkez bankasının faiz indirimi yerine artırımı gündemine alması gerekirdi. Ancak ABD Merkez Bankası’nın aynı zamanda büyüme ve istihdamdan da sorumlu olması, faiz indirimi kararının arkasındaki en önemli neden olarak görülüyor.

BÜYÜME VE İSTİHDAM FED’İN GÜNDEMİNDE

ABD’de 2023’ün son çeyreğinde yüzde 3,2’ye ulaşan yıllık büyümenin, 2025’in ilk yarısında yüzde 2’ye gerilediğini anımsatan Eğilmez, potansiyel büyüme oranının (1948-2025 ortalaması) yüzde 3,1 olduğu düşünüldüğünde, bu düşüşün dikkat çekici olduğuna vurgu yaptı.

İşsizlik oranı ise 2023 başında yüzde 3,4 iken, Ağustos 2025 itibarıyla yüzde 4,3’e yükseldi. Eğilmez bu oranın, doğal işsizlik seviyesiyle aynı olsa da artış eğilimi resesyon endişelerini artırdığını söyledi. Bu nedenle Fed’in, büyüme ve istihdamı koruyabilmek için enflasyon hedefinden bir süreliğine vazgeçtiğini ifade etti.

ABD EKONOMİSİNDE FAİZ İNDİRİMİNİN ETKİLERİ

Eğilmez’e göre, Fed’in faiz indirimi; tüketim harcamalarında ve yatırımlarda canlanma yaratabilir. Bankaların kredi faiz oranları düşeceği için talep artışı bekleniyor. Doların değerindeki olası gerileme ise ihracatı artırırken, ithalatı düşürebilir.

Ayrıca, faiz bazlı yatırım araçlarından çıkışlar borsaya yönelimi artırabilir. Konut talebinin yükselmesi ise fiyatların artmasına neden olabilir. Tüm bu gelişmeler, enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir.

TÜRKİYE’YE OLASI YANSIMALAR

Mahfi Eğilmez, tek seferlik faiz indiriminin Türkiye üzerindeki etkisinin sınırlı kalabileceğini, ancak Fed’in indirimlere devam etmesi durumunda bunun önemli sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Doların diğer para birimlerine karşı değer kaybetmesi durumunda, Türk Lirası’nın güç kazanabileceğini belirten Eğilmez, bunun Türkiye’ye yönelik sıcak para girişini artırabileceğini, cari açığın genişleyebileceğini ve kurun düşebileceğini söyledi.

Kurda yaşanacak olası bir gerileme, dış borçlanma maliyetlerini düşürebilir, Merkez Bankası’nın faiz indirimi politikasını hızlandırabilir ve borsada yükselişi destekleyebilir. Tüm bunlar birleştiğinde, büyüme oranı tahminlerin üzerine çıkabilir.

FED, ENFLASYONU FEDA EDİYOR

Yazısının sonunda Eğilmez, “Fed, büyümeyi ve istihdamı koruyabilmek adına enflasyon hedefini feda ediyor” ifadesini kullandı. Bu ekonomik denge değişiminin yalnızca ABD’yi değil, küresel ekonomileri de doğrudan etkileyeceğini vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir