Nergis çayı: Yanık ve yara tedavisi için

Görünümü ve hoş kokusu ile bildiğimiz nergis çiçeği ile yapılan özel çay, soğuk algınlığından yara tedavisine kadar pek çok soruna karşı fayda sağlayabilir. Nergis bitki çayı ağız ve boğaz şikayetlerinde; soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve öksürük sorunlarında hafifletici ve terletici olarak önerilir. Hemoroit şikayetlerinin giderilmesinde doktor tedavisine ek olarak kullanılabilir. Yoğun içerikli bir bitki çay olarak hazırlanıp ılıtılıp, gazlı bir bez ile haricen uygulandığında ilgili bölgedeki kaşıntıyı giderir. Nergis bitki çayının yanık ve yaralar üzerinde aynı şekilde uygulanması da ağrıyı azaltarak iyileşmeyi hızlandırabilir.

Hazırlanışı: 1 çay kaşığı kuru bitki üzerine 1 bardak taze kaynatılmış su ilave edin. 10 dakika dinlendikten sonra içebilirsiniz. Nergis çayının en etkili olan kısmı turuncu olan renkli dilsi çiçeklerdir

Related Posts

Prof. Dr. Boğa: Türkiye, Avrupa’nın obezite şampiyonu!

Prof. Dr. Boğa: Türkiye, Avrupa’nın obezite şampiyonu!

Hipertansiyon Nedenleri

Hipertansiyon nedenleri hakkında açıklama yapan Prof.Dr. Murat Turfan, hipertansiyon riskini artıran riskler hakkında konuştu 

Vücut dönüp kendine saldırıyor: Bu hastalığa dikkat !

Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkan lupus hastalığının özellikle cilt, göz ve iç organlar üzerinde belirtiler gösterdiğini ifade eden uzmanlar, lupus hastalığının etkileri ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.

Talasemi tehlikesi: Taşıyıcılık oranı yüzde 2,1 ‘e ulaştı

Halk arasında “akdeniz anemisi” olarak bilinen talasemi için Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Hamit Bağcı açıklamada bulundu. “Türkiye’de talesemi taşıyıcılık oranımız yüzde 2,1 ama bölgelerde değişiyor. Bazı bölgelerde daha yoğun yüzde 0,6 ile yüzde 13 arasında bu oran değişiyor” dedi.

Uzmanı açıkladı: Yenidoğan sarılığına karşı anne sütü önemli

Uzmanı açıkladı: Yenidoğan sarılığına karşı anne sütü önemli

Uzmanlardan kalbi ve böbreği etkileyen ‘kardiyorenal sendrom’ uyarısı

Türk Böbrek Vakfı (TBV), Türk Kalp Vakfı ve Türk Nefroloji Derneğince “kardiyorenal sendrom” olarak adlandırılan hem kalbi hem böbreği olumsuz etkileyen sağlık sorunlarına dikkati çekildi.