Nuri Bilge Ceylan Ahmet Uluçay anısını anlattı: Görünce içim sızladı

Sinema Yazarları Derneği’nin 56’ncı Türkiye Sineması Ödülleri sahiplerini buldu.

11 dalda aday olan Nuri Bilge Ceylan imzalı “Kuru Otlar Üstüne”, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo da dahil olmak üzere 9 ödülle geceden döndü. Filmde Samet karakterini canlandıran Deniz Celiloğlu En İyi Erkek Oyuncu, Nuray karakterini canlandıran Merve Dizdar ise En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini aldı.

En İyi Yönetmen Ödülü’nü Emin Alper takdim etti. Nuri Bilge Ceylan, “Bu günlerde Emin’le yollarımız çok kesişiyor. Geçenlerde tiyatrosuna gittim, çok iyiydi. Birkaç gün sonra da başka bir oyunda tesadüfen yan yana oturduk” dedi.

‘BU FİLMİM BİRAZ FARKLI OLDU’

Ceylan, ödül konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Ödül için çok teşekkür ederim. Çok sağ olun, sinema yazarları sağ olsunlar. Bu filmim biraz farklı oldu diğerlerinden. Biraz ayrıştırıcı oldu galiba. Sevenler oldu, sevmeyenler oldu, hiç sevmeyenler oldu, nefret edenler de oldu. Aslında bekliyorduk böyle bir şeyi ama bu kadar beklemiyorduk. Sinema yazarlarının en azından çoğunluğunun sevenler tarafında yer almış olması beni mutlu etti. İyi ki varsınız, çok teşekkürler. “

En İyi Film Ödülü’nü almak üzere sahneye çıkan Nuri Bilge Ceylan, “Ahmet Uluçay Umut Ödülü”nde Ahmet Uluçay’ın fotoğrafını görmesinin üzerine Uluçay’la anısını anlattı.

‘O FOTOĞRAFI BEN ÇEKTİM’

Ceylan, şu ifadeleri kullandı:

“Ahmet Uluçay’ın fotoğrafını görünce içim sızladı. O fotoğrafı ben çektim. O günü kısaca anlatayım isterseniz. Mayıs Sıkıntısı filminin senaryosunu bitirdikten sonra Ahmet’ten de küçük bir anekdot almıştım. Birlikte üzerinden bir geçelim diye… Onu köyünden aldım, Eskişehir’e gidiyorduk. Domaniç bölgesinden geçerken birden kar gördük ve çok heyecanlandık. Hiçbir yerde kar yoktu ama orası yüksek olduğu için birden kar görünce arabayı durdurup indik. Birbirimizi çektik. İkili bir fotoğrafımız var orada ama fotoğraf makinesini koyacak bir yer, tripod falan olmadığı için daha sonra ikimizi birleştirerek yaptım. Aslında tek tektir onlar. Daha sonra üç gün birlikte senaryo üzerinde çalışıp cilaladık Mayıs Sıkıntısı senaryosunu. Çok sevdiğim bir insandı, büyük bir sanatçıydı. Onun hayata baktığı gibi sanatsal bakan bir insan tanımadım. Onunla yaptığım sohbetleri her zaman çok özlemişimdir. Bazen kavga ederdik, bağrışır çağrışırdık. Çok derin bir insandı. Sizi devamlı şaşırtırdı. Bakkala giderdi mesela, döndüğünde orada bir hikaye yazardı. Gördüğü bir adamı öyle bir anlatır ki size şaşırır kalırdınız. Öyle bir insandı. Onu da anmış olayım.”

GÜNAY KARAKUŞ’A TEŞEKKÜR: DİK DURUŞUYLA HAYRAN OLDUĞUM BİR KADIN…

Ardından ödül konuşmasına devam eden Ceylan, “Bütün ekibime tek tek çok teşekkür ederim. Beni hiç uğraştırmadılar gerçekten, çok iyi oyuncularla çalıştığımı düşünüyorum. Ortak senaristlerim Ebru ve Akın’a çok teşekkür ederim. Akın güncesini benimle paylaştı, çok samimi, dürüst yazılmış bir günceydi. Ben o dürüstlüğü fark etmeseydim herhalde öyle bir film yapmazdım. Beni heyecanlandıran şey, günce denen şeyde insan kendini hafif kahramanlaştırmaya ihtiyaç duyar. Tam tersi kendisini bu kadar aşağılayabilen, alay edebilen bir günceyle ilk defa karşılaştım. O yüzden film yapmak istemediğim halde bir şekilde etkisinden kurtulamadım” dedi.

Son olarak bir teşekkür daha etmek istediğini belirten Ceylan, “Nuray karakterini yaratmamızı sağlayan, ona hayat vermemize sebep olan, başına gelen onca kötü şeye rağmen çok güçlü, dik duruşuyla hayran olduğum bir kadın. Ona çok teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir